"Kürt Mehmet" kitabı hakkında bir kaç söz-Hüseyin Demir

2019 Mayıs ayı gibi çıkan Erdinç Obuz ağabeyin "YÜREĞİM sol'madan" adlı kitabında sık sık adı geçen Kürt Mehmet'in hayatının ve devrimci mücadelesinin anlatıldığı Dr. Metehan Akbulut tarafından kaleme alınmış ve aynı adı taşıyan kitabı okudum. Kitap; Mehmet'in (Kürt ismi okulda yaptığı ilk kavgasından sonra isminin önüne ekleniyor) ortaokul yıllarından başlayıp, uzun bir devrimci mücadele sürecinin ve birkaç darbenin de içlerine serpiştiği zorlu bir süreci ilk ağızdan bizlere aktarıyor. Soru -Cevap tarzında hazırlanmış bu kitap için emek veren herkese çok teşekkür ediyorum.

İlk sayfasını Erdinç ağabeyin araladığı o yıllara ait bilinemeyen, bilinip de anlatılmayan çok şeyi bu bir yıl aralıklarla çıkan iki kitap sayesinde öğreniyoruz. Bu arada benim "Türkçeye çevrilmeyen devrim ve EYLÜL" kitabını da naçizane küçük kardeş sıcacığıyla bunların yanına sıkıştırmayı da bir gurur olarak kendime atfediyorum.

Gelelim "Kürt Mehmet" kitabına. Öncelikle şunu belirteyim. Kitabın içinde anlatılan, olay, yorum ve eylem kısmı ile ilgili o dönem emek vermemiş biz gençlere tek bir söz etmek düşmez. Buradaki eleştiri mahiyetindeki sözler kitabın konuları işleyiş şekillerine. Yani anlatımların kitaplaşmış haline.

Buradan yola çıkarak Dr.Metehan Akbulut ve Kürt Mehmet'in hoşgörüsüne sığınarak bir kaç söz edeyim. Kitap bizim hiç bilediğimiz ya da bilip geçtiğimiz bir çok olayı yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Hekimhan özelinde bir çok konu aydınlanıyor. Bizim yaşlardaki sempatizan kadrosundan mücadeleye katılmak isteyen gençlerin farkında olmadan yaşanan bir çok olayı bizlere yüklemi erken söylenmiş devrik bir cümle sıcaklığıyla ezberimize sunuyor.

Yazım dili; soru-cevap tarzında olduğu için konular arasında çok hızlı geçişler olmuş. Bazen yetişmek mümkün oluyor. İsimlere çok yer verilmiş. Aynı isimler sık kullanıldığı için geriye dönüp bakmak icap ediyor. Ve hepsinden önemlisi "Duygu" yönü çok zayıf kalmış (Belki bu kısmın eleştirisi benim öykücü yanımın ağır basmasından kaynaklanıyor). Yer yer hislenilecek durumlarda bile, hiç tanımadığın insanların gazete sayfalarına düşmüş röportajları gibi okuyup geçiyorsun. Savunmaya düşen anlatımlar "Öyle değildi, eksik anlatmışlar, kendince yorumlamışlar" kısımları yoruyor okuru. Geçmiş olaylardan ders çıkarmak elbette gerekli ama bu çıkan dersleri kullanacak alanların kalmadığını düşünenlerdenim. Yanlışıyla, eksiğiyle hepsi bizim kabulümüz unutmayın. Daha iyisini yapacak kimse gelmeyecek bu dünyaya.

Bu küçük eleştirilerden sonra kitaba dönersek; bir dönem kitabı bu. İyi hazırlanmış sorularla samimi ve doğru cevapların buluştuğu uzun yıllara insanların baş ucu kitabı olmaya aday bir kitap.

Malatya merkezli ve ilçelerini de içine alındığı, tüm ülkeyi kapsayan devrimci mücadelenin "Kürt Mehmet" özelinde kısa bir hikayesi kaleme alınmış. Kitabın yolu açık okuyanı bol olsun temennisiyle, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.