Kürt’ün anılarını birkaç kitaba sığmaz- Mustafa Öztürk

Kürt Mehmet’in kitabını okudum. Oğuzhan Müftüoğlu’nun “ Bitmeyen Yolculuk” adlı kitabını da okumuştum. İkisi arasında politik benzerlikler oldukça fazlaydı. Kişilikleri ve duruşları elbette çok farklıdır.
Kitapta Kürt Mehmet’e yönelik pasif kaldığı için eleştirildiği Metehan tarafından dillendirildi. Kürt bunları ciddiye almadı. Ben Kürt Mehmet’i 1979 da tanıdım. Bir yılı aşkın birlikte çalıştım çalıştığım süre içinde Kürt’le yaşadıklarımı aktarırsan sanırım Kürt’ün vermediği ya da ciddiye almadığı eleştiriye katkıda bulunmuş olacağım. 79 yılında Divriği ilçesini örgütün isteği doğrultusunda geldim ikinci gün Kürt’le tanıştım. İki üç gün bölge hakkında bilgilendik. İlk uzun sohbet Yeraltı Maden-İş teşkilatlanmasından Tuncer, Divriği sorumlusu gibi düşünülen Dede, Kürt ve ben sohbet ediyorduk. Tümceyle Kürt bir yerde sertleşen bir yarışmaya başlamıştı. Kürt noktayı koydu. ”Sen 2400 kişilik sendikal örgütlenmenin sorunların çöz, benim işim devrimci yolun örgütlenmesidir bu işlere karışma “ diye çıkıştı. Tartışma bittiğinde ben Kürt e sordum” burada alt- üst ilişkisi nedir, ben nasıl çalışayım” dedim cevabı şu oldu” Direniş komiteleri ve antifaşist mücadele senin üstün” ona göre çalış oldu. Anlamıştım çünkü Divriği’nde faşistlerin üstünlüğü vardı ve nüfus olarak az olmalarına rağmen şehir egemenliği onlardaydı. Ben ilk üç ayda şehirdeki bütün DEV- YOL taraftarlarıyla ne kadar faşist varsa guruplar oluşturarak saldırıya geçtik. 3 ayın sonunda şehir, bütün mahalleler , lojmanlar( işçilerin yoğun oturduğu yerlerdi buraları) hakimiyetimizi kurduk. İki ay sonra karakolda haksız yere tutuklanmam ve saatlerce arabada işkence görmem üzerine bana işkence yapan polise saldırdım. Bu arbedede bir yumrukta emniyet amirinin kapısına gelmiş kapı kırılmış, tutuklandım. 10 gün yattıktan sonra tahliye edildim. Dışarı çıktığımda müthiş bir sevgi ve güven oluştu. Kürt gelince Dede ve beni görevlendirdi. Dede siyasi işler bende askeri örgütlenme ile görevlendirdi. Kürt bana tanıma süreci verdi diye düşündün. Ondan silah istedim yüklü bir silah geldi bize . Paramız yoktu silahlar kaçakçıya verilmek üzere 100 bin liraya gelmişti. Ziraat bankasında çalışan Hüsniye adında bir taraftarımıza gittim. Babasının hesabından imzasını taklit ederek çekip verdi. Bizde parayı sonra geri ödedik.
Şamil Şahin Adana’da öldürüldüğünde misillemeyi düşündük. Kürt ” kurduğum askeri ekip bu işi yapabilir mi yoksa seninle beraber yapalım” teklifini getirdi. Ben yapabileceğimi söyledim bir gün kaldığım lojmana geldiğimde, Kürt, Dede, Mahmut Memduh Uyan beni bekliyordu. Mahmut silahım olup olmadığını sordu, çıkardım ağzında mermi var dedim ne yaptığımı rapor ister gibi sordu. Bende bütün faşistlerin ev ve iş yerleri şemasını şifrelediğim bir biçimde önüne koydum. Divriği’nde faşistlere nefes aldırtmadık kimi kaçtı kiminin kaburgası kırıldı. Hakimiyet bizdeydi. Mahalle Komiteleri askeri yapıları anlattım uzun bir sohbet oldu. Ertesi gün Kürt’e Divriği’ne gece 12 den sonra terk edin Adana’dan cenazesi gelen Şamil Şahin’in. İdil’le eşi olarak Adanalı faşist bir öğretmeni düşüreceğimizi gece 11 e kadar çürükte olacağımı söyledim. Gece 9-10 civarı herkes beni Cürek’te arıyormuş biriyle görüştüm” Kürt seni Ali Çaymak arkadaşın evinde bekliyor “ dedi, gittim. Mahmut Memduh, Ali ,Dede ve Kürt beni bekliyorlardı. Kürt terk edelim burayı demiş Mahmut durdurmuş. Genel politik sorunlar üzerine sabaha kadar sohbet ettik. Mahmut bir şey yapılmasın deyip gitti. Sanırım ki öyle Mahmut ilişkileri devir alıyor ve kendisi düzenleme yapacak. 12 Eylül gelince ben bazı arkadaşlarla dağa çıktım Mart’ta Mahmut, Dede beni almaya geldi, Malatya kırsalına geçtik.
Kürt Mehmet’e pasifistlik suçlaması gerçekten çok garipti. Halk Kürt Mehmet’e tapıyordu, efsaneydi. Devrimcilere güven veren mütevazı tavizsiz DEVRİMCİ YOLCU uzun erimli çalışmayı hedefleyen maraton koşucusu bir DEVRİMCİ YOLCU olarak tanıdım. Eğilmeyen bükülmeyen bir yoldaş olarak gördüm. Malatya ceza evinde oğlu özgürle ziyaretime geldi gün boyu açık görüş vardı hava çok sıcaktı oğlu sıkılmıştı gidelim diyordu, Kürt” devrimci arkadaşımız bu hep içeride kalıyor oğlum bir gün yanında kalalım “ diyerek görüş bitimini bekledi. Kürt ün anılarını birkaç kitaba sığmaz. Bazı hızlı koşucuların bugün esamesi okunmazken maratoncu Kürt Mehmet’i sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
- İzlenme: 1219