İşyeri Hekimliği Asgari Sözleşme Ücretleri
*** 2 Ocak 2022 tarihinde https://www.isghaber.com.tr de yayımlanan röportaj
İSG HABER AJANSI
İşyeri hekimi ücreti 32.733 TL olarak belirlendi
Geçtiğimiz günlerde Türk Tabipler Birliği (TTB) tarafından yayınlanan 2022 İşyeri Hekimi Ücret Skalası, bazı sosyal medyalarda gündem haline geldi. Belirlenen ücretlere tepki gösterilmesinin ardından Türk Tabipleri Birliği İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu (TTB İSİH) Başkanı Dr. Metehan Akbulut ile konuştuk.
Türk Tabipler Birliği (TTB) tarafından yayınlanan 2022 İşyeri Hekimi Ücret Skalasında bulunan tam zamanlı işyeri ücreti sosyal medyada gündem olan konular arasına girdi. TTB tarafından yayınlanan skalada tam zamanlı işyeri hekimi için verilmesi gereken ücretin 32.733 TL olduğu açıklandı. Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri (OSGB) tarafından sahada çalışan işyeri hekimlerine verilen ücretlerin düşüklüğünden yakınan işyeri hekimleri için müjdelenen skalada işçi başı ayrılması gereken süreler 15 dakika olarak düzenlenmiştir.
50'den az işçi çalıştıran işyerleri için: İşçi başına birim 7’dir.
Az tehlikeli işyerleri için işçi başına net ücret : 123,48-TL.
Tehlikeli işyerleri için işçi başına net ücret: 127,25- TL.
Çok tehlikeli işyerleri için işçi başına net ücret: 130,93-TL.’dir.
Türk Tabipleri Birliği İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu (TTB İSİH) Başkanı Dr. Metehan Akbulut ile yapmış olduğumuz röportajın soru ve cevapları şu şekildedir:
-İşyeri hekimleri için belirlemiş olduğunuz ücret skalası sahada uygulanıyor mu?
Öncelikle Türk Tabipleri Birliği İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu (TTB İSİH) adına sizleri saygıyla selamlıyorum. Kimi konularda görüşlerimizi açıklama olanağı sağladığınız için ayrıca teşekkür ediyorum.
Asgari ücret tarifemizin son dönemde sahada uygulandığını söyleyebilmek ne yazık ki mümkün değil. İşçi sağlığı ve işyeri hekimliği alanına ilişkin son yirmi yılda onlarca yasa ve yönetmelik çıkarıldı. Siyasal iktidar, TTB ve Tabip odalarının işyeri hekimliği alanındaki yetkilerini tamamen ellerinden almaya çalıştı. Mevcut durumda işçi sağlığı alanı piyasa koşullarına terkedildi. Hekim emeği değersizleştirildi ve asgari ücrete büyük oranda uyulmuyor. Ancak temel sorun belirlediğimiz asgari ücretin sahada uygulanıp uygulanmaması değil, hekimlerin emeklerini mümkün olduğu kadar koruyup koruyamadığıdır.
Çok değil on yıl kadar öncesini hatırlayalım, işyeri hekimliği sertifikası olan hekimler, illerindeki tabip odasına başvuruyor ve işyeri hekimliği bekleme listesine kayıt yaptırıyordu. Hekimin etkinlik durumu, meslekteki kıdemi ve mezuniyet sonrası eğitim puanları vb.den oluşan bir değerlendirme ile sıralama yapılıyordu. Diğer yandan o zamanların Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ilde işyeri hekimi bulundurması gereken işyerlerinin listesini tabip odasına bildiriyor, tabip odası da listede sırası gelen hekimi işyerine öneriyordu. İşyeri ve hekim çalışma saatlerinde anlaşırlarsa TTB’nin standart işyeri hekimi sözleşmesi imzalanıyor, hekimin iş güvencesi ve asgari ücreti TTB garantisi altına alınıyordu. Bu sözleşme hem hekimin özlük haklarını koruyor hem de hekimin özerkliğini temin ediyordu.
2012 yılında çıkarılan 6631 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile alan tamamen serbest piyasaya bırakıldı. Binlerce Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) açılmış durumda. Günümüzde işyeri hekimlerinin yaklaşık %95’i OSGB’lerde çalışıyor. OSGB’ler işyerlerine işçi sağlığı ve güvenliği hizmeti sunmak üzere kurulmuş özel, dolayısıyla kâr amaçlı kuruluşlar. Her kapitalist işletme gibi doğal olarak maksimum kar, minimum maliyet anlayışıyla çalışıyorlar. OSGB’lerde çalışan işyeri hekimleri de kiralık işçi konumundalar. Hekim emeğinin piyasalaştığı ortamda OSGB’ler de işyeri hekimlerinin emeğini meta olarak değerlendirmekte ve piyasaya göre ücretlendirmektedirler. İşin ilginç yanı OSGB’ ler TTB’nin asgari ücret tarifesini referans göstererek işverenlerle pazarlık yapıyorlar. Ancak aldıkları ücretin az bir kısmını neredeyse üçte birini işyeri hekimine ödüyorlar.
-İşyeri hekimleri için belirlenen ücret skalası birçok tartışmaya sebep oldu. Özellikle birçok kişi bu fiyatların çok yüksek olduğunu ifade eden paylaşımlar yapıyor. Bu konu hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Hekim emeğini değerlendirmek, belirli bir meta gibi ele alıp, değer biçmek neredeyse olanaksız. Sağlıkçı emeği ve özel olarak da hekim emeği nitelikli bir iş gücüdür.
İşyeri Hekimliği Asgari Sözleşme Ücretlerini, işyerinin risk kategorisi ve çalıştırılan işçi sayısına (dolayısı ile çalışma süreleri) göre belirlemekteyiz. Bu yıl yaşanan enflasyonu dikkate alarak hekim emeğini ve onurunu koruyup geliştirecek bir asgari ücret tarifesi TTB Merkez Konseyimiz tarafından açıklandı. Vurgulamakta yarar var, bu ücretler kesinlikle çok yüksek değil. Örneğin; TÜRK-İŞ 34 yıldan bu yana “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırması yapıyor. TÜRK-İŞ Araştırmasının Aralık 2021 ayı sonucuna göre; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 4.013,26 TL’ye, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 13.072,51 TL’ye yükseldi. Yoksulluk sınırının 13 bin TL’nin üzerinde olduğu, enflasyonun %40- 50’lerde olduğu bir ülkede belirlediğimiz İşyeri Hekimliği Asgari Sözleşme Ücretleri çok yüksek değildir.
-Sahada çalışan işyeri hekimlerinin talep ve şikayetleri nelerdir?
Hekimlerin ekonomik, özlük, demokratik hakları ve halkın sağlık hakkı için taleplerimiz var.” Karanlığa Karşı; Önlüğümüzün Beyazına, Özlük Haklarımıza, Halkın Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz- Emek Bizim-Söz Bizim” diyerek 23 Kasım 2021 tarihinde başlattığımız “Beyaz Yürüyüş” boyunca bu taleplerimizi ifade ettik. Sağlıkta şiddetin önlenmesinden, özlük, ekonomik haklarımızın iyileştirilmesine kadar bir dizi talebimizi dile getirdik. Bu taleplerimiz dışında biz işyeri hekimlerinin bazı öznel taleplerini birkaç madde halinde belirtmek isterim;
*İşyeri hekimlerinin iş ve gelir güvencesi, mesleki bağımsızlığının sağlanabilmesi için işyeri hekimlerinin çalışma saatleri, atama ve ücretlendirmeleri konusunda tabip odalarının tekrar yetkili olması.
*İşyeri hekimliği sertifikasını almaya hak kazanan meslektaşlarımızın sertifikalarının bakanlıkça onaylanmamasını kabul edilemez buluyoruz. Hekimleri ve ailelerini mağdur eden bu hukuksuz uygulamalara bir an önce son verilmesi
*Mevcut haliyle ISG-Kâtip sistemi hem yasal hem de etik olmayan kimi uygulamaların hayata geçmesine izin vermektedir. Yasal otoriteler tarafından bunun önüne geçilmeli, tabip odalarına üye olmaları zorunlu olan işyeri hekimlerinin atamalarının TTB tarafından da denetlenebilmesinin sağlanması.
-OSGB'lerin mevcut durumu göz önüne alınarak işyeri hekimlerinin çalışma şartları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bir önceki soruda kısaca ifade etmeye çalıştım. İşyeri hekimlerinin mesleki bağımsızlıklarının güvence altına alınması, iş güvencelerinin sağlanması, kıdem ve ihbar tazminatlarının korunması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, özlük haklarının verilmesi, çalışma haklarının gasp edilmemesi, sertifika kiralamanın engellenmesi acil taleplerimiz.
Alanımızda yaşadığımız sorunların temelinde işyeri hekimliğinin piyasalaştırılması yatıyor. İşçi sağlığı ve güvenliği hizmetleri bir kâr alanı olarak görülmekte, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) eliyle işyeri hekimleri güvencesizliğe ve düşük ücretlere mahkûm edilmektedir. OSGB’ler sonuç itibarıyla “kiralık işçi büroları” gibi çalışıyorlar. Üstelik işyeri hekimleri maaşlarını bile düzenli alamıyorlar (zaman zaman doğrudan gasp ediliyor ve hiç alamıyorlar), izinlerini düzgün olarak kullanamıyorlar, öğle tatili yapamıyorlar, zamanlarının büyük bölümünü yollarda geçiriyorlar. Bir yanda çalıştığı OSGB'nin, diğer yanda çalıştığı şirketin olmak üzere “çifte patron baskısı” altında hizmet sunuyorlar. Bunun yanında ücretleri başta olmak üzere izin, kıdem gibi hakları da gasp ediliyor.
OSGB’ler aracılığı ile işçi sağlığı hizmetlerinin verilebilmesi olanaklı değildir. Bu sistemde (OSGB’ler) hekimler uygun koşullarda ve özgürce mesleklerini icra edememektedirler. Mesleki bağımsızlıkları yok edilmiştir. Bu nedenlerle OSGB’ler aracılığı ile işçi sağlığı hizmetlerinin kaldırılmasını talep etmekteyiz. Önerimiz işçi sağlığı hizmetlerini üretim alanlarına taşıyan, İşyeri Sağlık ve Güvenli Birimleri Sistemine (İSGB) geçilmesidir.
*Dr. Metehan Akbulut
Türk Tabipleri Birliği İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kol Başkanı
- İzlenme: 1134